Sam Bowden (Nick Nolte) hayatını kanuna vermiş Atlantada yaşayan bir avukatdı. Ailesi ile birlikte sakin bir hayat süren Samin hayatı yakında kabusa dönüşecektir çünkü Devamını Oku
Güney Pasifik'in ıssız bir adasında, Dr.Moreau bilim anahtarını cehennemin kapılarını kilitlemek için kullandı. Dr.Moreau evrimin sırlarını inceleyen son Devamını Oku
Owen Matthews, en son okuduğu okulda kurallara karşı gelerek olay yarattığı için Westlake Prep'de eğitimine devam eder. Owen hemen, gayri resmi bir klüp olan ve Devamını Oku
Dr. Jekyll, bir bedende yasayan iyilik ve kötülüğü birbirinden ayırabilecek ve bulduğu kimyasal bir karışımla ikinci kimliği baska bir bedende yaşatabilmeyi başaracaktır, ilacı Devamını Oku
Kalabalık şehir meydanında bir parfüm yapımcısı olan Jean-Baptiste Grenouille’ün (BEN WHİSHAW) hüküm giymesini izlemek için toplanmıştır. Halk zincirlerinden tutulup sürüklenen adamı Devamını Oku
Ölümcül virüsten kaçmayı kafasına koyan Danny, kardeşi Brian, kız arkadaşı Bobby ve Danny’in okuldan arkadaşı Kate, Amerika Birleşik Devletleri’nin güneybatısı boyunca, Devamını Oku
Bir grup arkadaş eğlenceli bir tırmanış yapmaya karar verir. Tırmanış rotası kapalı olsa da yollarına devam ederler. Göze aldıkları bu tırmanış Devamını Oku
Florida Su Dünyası'nda çalışan bir grup biyolog yavru bir köpekbalığı bulurlar ve deniz canlılarını sergiledikleri havuzda ziyaretçilerine göstermek için onu buraya getirirler ancak bu yavru kısa zaman içinde ölür.
Suların artık güvenliği olduğu söyleniyor.Gerçek yakında ortaya çıkacak.Büyük beyaz köpekbalığının küçük sahil kasabası Amity'de yarattığı dehşetin üzerinden tam 4 yıl geçmiştir.
Şimdi ise polis şefi Brody zamanla yarışmak zorundadır.Büyük beyaz köpekbalığı geri dönmüş,içinde kendi oğullarınında bulunduğu bir yelken yarışının içine sinsice dalmıştır.
Yönetmen Steven Spielberg'ün 1974 yapımı gerilim başyapıtı ilk Jaws'ın ardından ikincisinin gelmesi gecikmedi.
Ancak Spielberg bu devam filmini yönetmek istememişti.İlk filmin çekimlerde çok zor günler geçirmişti çünkü.Bu ikinci film,ilki gibi bir kült olmasa da yine de iyi bir devam filmi.
Devası büyük beyaz bir köpekbalığının küçük bir adada yaşamakta olan insanları tehdit edişi ve onunla mücadeleyi konu alıyor.Köpek balığından habersiz deniz giren insanların ve bu köpekbalığı ile micadele eden insanların korku dlu hikayesinin anlatıldığı bir sinema filmi.İyi seyirler...
Korku Burnu (özgün adı Cape Fear) 1991 yapımlı iki Akademi Ödülüne aday gösterilmiş (En iyi Aktör ve En İyi Yardımcı Aktris) Martin Scorsesenin yönettiği başrollerini Robert De Niro,Jessica Lange, Nick Nolte ve Juliette Lewisin oynadığı bir gerilim filmidir. Film, 1962 yapımlı aynı isimli filmin yeni çevrimidir. Orijinal film, bir roman esasında çekilmiştir.
Üstelik filmle orijinal versiyon arasında bir çok fark vardır. Sam Bowden (Nick Nolte) hayatını kanuna vermiş Atlantada yaşayan bir avukatdı.
Ailesi ile birlikte sakin bir hayat süren Samin hayatı yakında kabusa dönüşecektir çünkü 14 yıl önce avukatlığını üstlendiği Max Cady (Robert De Niro) isimli adam, hapisten çıkmışdır ve intikam için hazırlanmaktadır.
Çünkü, Max Cady bir tecavüzle suçlanıyordu, okuma yazması da yoktu ve kıza çok kötü tecavüz yapmışdı. Bu yüzden Sam eline Maxin hapisten kurtaracak bir belge geçmesine rağmen yine de bunu kullanmaz ve Max Cady tutuklanır. Şimdi, Max hapisten çıkmışdır.
Önce küçük tehditlerle başlayan intikamı, gittikçe Samin ailesini de etkileyecektir. Samin bir kadın avukat arkadaşına ilk başta tecavüz eden Max Cady, bu sayede karısı ile Samin arasına açar ve evlerinde tartışmalar başlar.
Maxin çıktığı günlerde de Samin evindeki köpek zehirlenerek öldürülür. Ve bu olaylar Max Cady için sadece başlangıçtır, daha sıra da 16 yaşındakı kızları Danielle (Juliette Lewis) vardır..
Kalabalık şehir meydanında bir parfüm yapımcısı olan Jean-Baptiste Grenouille’ün (BEN WHİSHAW) hüküm giymesini izlemek için toplanmıştır. Halk zincirlerinden tutulup sürüklenen adamı kalenin balkonunda gördüğünde gürültüyle öldürülmesi için tezahürata başlar. 22 yıl önce. Paris.
Grenouille’in annesi (BİRGİT MİNİCHMAYR) yılın en sıcak gününde şehrin balık pazarının bulunduğu mahallede doğum yapmaktadır. Bu istenmeyen çocucğu çevresinden saklamaya çalışmaktadır.
Fakat yeni doğan bebek çıkardığı inanılmaz gürültü sayesinde çevreden yetişenler tarafından annesinin gazabından kurtulur.
Çocuk yaşayacaktır fakat annesi çocuğunu öldürmeye çalıştığı için asılarak idam edilecektir. Grenouille hayatının ilk yıllarını Madame Gaillard’ın (SİAN THOMAS) yetimhanesinde geçirir.. Diğer çocuklar onda bir gariplik olduğunun farkındadılar.
Altı yaşına geldiğinde küçük çocuk hala konuşamamaktadır fakat kokular hakkındaki inanılmaz yeteneği ortaya çıkmaya başlamıştır. 13 yaşına geldiğinde Madame Gaillard 10 franka Grenouille’I Grimal’a (SAM DOUGLAS) satar. Grimal bir deri işleme atölyesi işletmektedir.
Yaşam şartları cehennemden beter, pis kokulu nitratlar,kokuşmuş postlar içinde geçmektedir fakat bu ortamda hayatta kalmayı başarıp genç bir adam olmuştur. Paris’e ilk gittiğinde havada hiç tanımadığı yabancı kokuları keşfeder genç adam…
Ve bu kokular onu hiç sahip olmadığı olamayacağı hayallerine sürükler… istemeden de olsa bir genç kadının ölümüne sebep olur...
Owen Matthews, en son okuduğu okulda kurallara karşı gelerek olay yarattığı için Westlake Prep'de eğitimine devam eder. Owen hemen, gayri resmi bir klüp olan ve güzel ve deneyimli Dodger ile hızlı konuşan ve hemen parlayan Tomun da üyesi olduğu yalancılar kulübüne katılır. Owen ve yeni arkadaşları Kurt adında, yakın zamanda bir cinayet işlemiş ve bunu tekrarlamayı planlayan bir katil yaratırlar ve bu söylentiyi tüm okula yayarak kampüsün bile sınırlarını aşmasını sağlarlar.
Gruptakilerin tanımlamasına göre Kurt kurban olarak, birbirini çok iyi tanıyan kişileri seçmeye eğilimli. Okulun gazetecilik öğretmeni Rich Walker (Jon Bon Jovi), grubu internette pusuda bekleyen vahşetlerden söz edince Owen uydurma hikayelerini sanal ortamda yayma konusunda cesaretlenir.
Tanımlanan kurbanlar birdenbire ortadan kaybolmaya başlarlar. Owen, Dodger ve Tom yalanın nerede bitip doğrunun nerde başladığını artık kestiremezler. Biri ya da bir şey- oyuncuların kendilerini avlamaya başladığında, oyun korkutucu bir şekilde gerçeğe dönüşüyor.
New York'ta ardı ardına parçalanmış ve yenmiş şekilde birçok ceset bulunmaya başlanır.Ölen kişilerin arasındaki tek bağlantı ise hepsinin bir fahişeyle birlikte olduktan sonra ölmeleridir.Jeffrey annesi öldükten sonra boşluğa düşmüş gerçek sevgiyi arayan yalnız bir adamdır.
Jeffrey şans eseri telekız servisinin gönderdiği bir fahişeye aşık olur. Yıldırım aşkına tutulanve geçmişini bilmediği bu kadının hayatının aşkı olduğunu sanırken, New York'ta parçalanarak yenen kişilerin zanlısı olduğunu çok geçmeden öğrenecektir.
Jane Morton , oğlunu ve kocasını kazada kaybetmiş bir psikiyatristtir.Görev gereği bir köye atanır.Mucize eseri araba kazasında kurtulan Jane köyde garip ve karanlık olayları keşfeder
Moreau'nun Adası / The Island of Dr. Moreau Açıklama: Güney Pasifik'in ıssız bir adasında, Dr.Moreau bilim anahtarını cehennemin kapılarını kilitlemek için kullandı. Dr.Moreau evrimin sırlarını inceleyen son derece başarılı bir genetik uzmanıdır. Birleşmiş Milletler'den bir diplomat, Dr.Moreau'nun adadaki laboratuvarını ziyarete gittiğinde, çok etkileyici fakat bir o kadar da korkunç deneyleri keşfeder , adadaki hayvanlar, insan benzeri yaratıklara dönüştürülmektedir. Moreau ve asistanı kusursuz yaşam formunu bulmaya çalışırken, sadece adadaki hayat için değil tüm insanlık için tehdit oluşturmaktadırlar.