Yemek öncesinde seçiceğimiz içkinin ve kokteylin mutlaka yüksek alkollü olmaması gerekir.
Çünkü yiyeceğimiz lezzetli bir yemeğin tatlarını bastıracağı için yemek öncesinde biraz daha hafif kokteylleri tercih etmemiz gerekebilir.
Mesela cin tonik olabilir.Hafif alkollü likörler, hafif alkollü "şarap"lar ya da yine düşük alkolle yapılmış kokteylleri yemek öncesinde almamız mümkün.
Yemek sırasında aynı kural yine geçerli.Mesela sek bir viski ile bir yemeği birlikte aldığımız takdirde,viskinin yoğun aromaları ile güçlü tatları ile yemeğin lezzetleri birbirine karışacak.
Aynı şekilde yüksek alkolden dolayı ağzımız körleşecektir.O yüzden yemek öncesinde ve yemek sırasında daha düşük alkollü içkileri-kokteylleri tercih etmemiz gerekir.
Yemek sonrasında içilecek alkoller ve kokteyllerde yelpazemiz son derece geniş.
Mesela çok yemek yenip hazımsızlık çekiliyorsa herbal yani farklı baharatlar farklı kökler farklı meyvelerin kabuklarıyla hazırlanan ve orta çağdan günümüze kadar;
kullanılan,daha önceden eskiden ilaç niyetine kullanılan,papazların keşişlerin kullandığı farklı likörler içilebilir.
Bu likörler hazım için son derece faydalıdır.Viski,konyak sek votka ya da sek cin,değerli tekila gibi yüksek alkollü içkiler yine yemekten sonra sistemimizi hızlandıracak ve hazmetmemizi kolaylaştıracaktır.
Yine yemek öncesinde tavsiye edilen yüksek alkollü olmayan kokteylleri bu sefer yemek sonrasında istenebilir.Bunlarla birlikte hem yemeğimizi çok iyi finallendirmiş olucaz hem de yemekten sonraki vaktimizi çok keyifli değerlendirmiş olucaz.
Yazın içimizi serinleten,bizi güne çok daha iyi hazırlayan,bütün gün boyunca serin ve neşeli kalmamızı sağlayan bir takım kokteyller var.
Herşeyden önce son zamanların trend kokteylleri mohito gibi kokteyller bol buzlu olması ve taze meyvelerle hazırlanması sebebiyle içimizi çok güzel serinletiyorlar.
Bunun dışında taze meyvelerle yapılan çilek,kavun,şeftali gibi yaz meyveleriyle yapılan frozen yani bol buzla hazırlanan donmaya yakın derecedeki kokteyller yine yazın son derece içimizi serinleten kokteyller olacaktır.
Bunun dışında hafif alkollerle mesela vermutlarla yapılan kokteyller.Bir ölçü vermut,çok az limon suyu üstüne 2 ölçü gazoz formülü ile hazırlanan bir kokteyl öğlen saatlerinde akşam üstü saatlerinde havız başında deniz kenarında bizi son derece serin tutacaktır.
Hazırlaması son derece kolay olan biankokulur için ihtiyacımız uzun bir bardak,tabiki bol buz,1 ölçü vermut bianko üzerine yarım taze limon suyu ve bardağın kalanı kadar gazoz.
Kokteylimizi bir bar kaşığı yardımıyla aşağıdan yukarı doğru karıştırıp içine bir dilim karpuz şeklinde kesilmiş lime atıp afiyetle içebiliriz.Yazın en güzel serinleticilerinden bir tanesi.
Kışın kokteylden ziyade insanlar sek içkiye daha çok yönelirler.
Sek viski konyak gibi içkileri daha fazla tüketme eğilimi var.
Ancak mesela kahve ile yapılan sıcak içeceklerle yapılan kokteyller de mevcut.
Mesela kahvemizin içine birazcık ayrışkırim dökerek onu çok daha güzel bir şekilde lezzetlendirip öğlen hatta akşamüstü saatlerinde bile çok keyifle içebiliriz.
Bunun dışında frozın kokteyller günümüzde kışın dahi çok rahat tüketilebilir.Isınmak için tercih edilen en meşhur içki konyaktır.
Eski çizgi filmlere gittiğimizde yüksek dağlarda insanları donmaktan kurtaran,san bernard köpeklerinin boyunlarında küçük bir tahta fıçı olurdu.
Ve bu fıçıların içinde konyak olurdu.Yani donmak üzere olan insanları ısıtmak için.İçimizi ısıtan içkilere sıra geldiğinde,konyak,viski,votka olarak sıralayabiliriz.
Alkolsüz meyve kokteyli dediğimiz kategori için dikkat etmemiz gereken ipuçları şunlardır.
Her türlü meyve suyunu bir arada karıştırmak doğru yöntem olmayacaktır.
Birbiriyle uyumlu meyve sularını bir araya getirerek muhteşem "alkolsüz kokteyller" yapabiliriz.
Mesela tropikal meyvelerle yani tropikal meyvelerin sularıyla hazırlanmış kokteyller son derece lezzetli olurken yine naranciye meyveleriyle yapılmış karışımlarda son derece muhteşem olur.
Meyve kokteyllerinin içine biraz daha tatlanması biraz daha yumuşak içimli olması ve aroma kazanması için aynı meyvelerle yapılmış şuruplar katmak son derece doğru olacaktır.
Mohito son dönemlerin en lezzetli en sevilen kokteyllerinden bir tanesi.Ancak içki içmeyenler için;uzun bardakta limeleri ezdiniz,üstüne biraz kahverengi şeker şurubu gezdirdiniz,tekrar bol buz koydunuz,şöyle hafifçe bir karıştırdıktan sonra üzerine elma suyu eklediniz takdirde mohitoya çok yakın bir lezzet elde edebilirsiniz.
Saç dökülmesi tabi ki erkeklerde daha sık görülür.Kadınlarda saç dökülmesinin en büyük sebebi genetik alt yapıyla birlikte hormonal faktörlerdir.
Bunun dışında travmaik dediğimiz ya da kadınlarda özellikler üstüne basılması gereken şey özellikle kadınlar saçlarını yukarı doğru çok sıkı bir şekilde bağlayarak yani kaşlarını veya alınlarını germe gibi bir düşünceleri olabiliyor.
Veya sıkı türban ve eşarp bağlayan bayanlarda özellikler o bölgelerdeki saç dokusu çok ciddi baskı altına giriyor ve beslenme pasroblemi yani oranın kanlanmasıyla ilgili sorunlar oluyor.
Erkeklerde saç dökülmesi tabiki bulu çağından itibaren başlıyor.Eğer kişinin annesinden veya babasından gelen genetik alt yapısında oluyor ise bu belirginlik göstermeye başlıyor.
Özellikler 17-18 yaşından sonra saç dökülmesi yoğunlaşıyor ve 50li yaşlara kadar saç dökülmesi devam ediyor.Burda bilinmesi gereken beyazlanmış saç dökülmez.
Saç dökülmesi genel anlamda stres faktörleriyle ilişkilidir.Yani stresli olduğumuz,üzüntülü olduğumuz dönemlerde saçların daha yoğun döküldüğü bilinir,bu herkes için geçerlidir.
Ve kısır döngü dediğimiz bir olay var.Siz saçınızın döküldüğünü hissediyorsunuz,bundan dolayı üzülüyorsunuz ve bu üzüntü stres saçınızı daha da döküyor.
Ve bu şekilde bir kısır döngüye girdiğinizde saçlarınızın artık daha fazla döküldüğünü hissediyorsunuz.
Bu yüzden hastalık olarak diyebileceğimiz en önemli faktr psikolojik etkenler.Bir takım kullanılan ilaçların saç dökülmesiyle etkisi olabilir.Bu yüzden herhangi bir ilaç kullanıyorken bunun saçlarla ilgili bir problemi olup olmadığını hekimleriyle konuşabilirler.
Özellikle kanser terapilerinde kullanılan kemoterapitik ilaçlarda ciddi saç dökülmeleriyle Bunun dışında hormonal sebepler,özellikler bayanlarda erkek tipi saç dökülmesi gibi hormonal rahatsızlığı işaret eder.
Bunun dışında saç kıran tabir ettiğimiz sebepleri çok belli olmayan çünkü dermotolojik hastalıkların çoğunda sebep tam olarak bulunamayabilir.Pek çok çevresel faktörde bunun içerisinde olabilir.
Bu yüzden saç dökülmesinde,şu hastalıkta saç dökülmesi olur diye bir başlık altında toplamak doğru değil.Ama kesin olarak bildiğimiz bir şey genetik yapınız varsa saç dökülücektir.Bir takım ilaçlardan dolayı dökülecektir.Stresde bunu en çok tetikleyen faktördür.
Kadınlarda ve erkeklerde saç hem görüntü olarak hem sebep olarak hem tedavi olarak farklılıklar gösterir.
Erkeklerde genel olarak genetik faktörler üzerinde etkili olduğu saç dökülmeleridir.20li yaşlardan beri devam eden bir süreç şeklinde ortaya çıkar.
Genelde tepe bölgesinde seyrelmeler şeklinde oluşur.Kadınlardada erkeklere benzer genetik faktörleirn etkili olduğu saç dökülmeleri olabilir.
Bunlarda genelde tepede seyrelmeler şeklinde,saç yoğunluğunda azalmalar şeklinde ortaya çıkar.Ama kadınlarda çok yaygın olarak tüm saç derisinde azalmanın olduğu saç yoğunluğunun azaldığı dökülme tipleride ortaya çıkabilir.
Bazı hormonal faktörlerde kadınlarda genetik saç dökülmesine benzer şekilde saç dökülmeleri yapabilir.Ve ozaman bu nedenleride araştırmak gerekir.Kadınlarda genetik olarak saç dökülmeleri genellikle menopozdan sonra ortaya çıktığı bilinir.
Öncelikle saç dökülmesinin tipini belirlememiz lazım.Genetik mi yoksa başka nedenlerden şüpheleniyor muyuz öncelikle bunu gözlemek gerekiyor.
Genetik saç dökülmesinden şüpheleniyorsak ve hastaya öyle bir tanı koyarsak,daha çok sürecin yavaşlatılmasına yönelik bir tedavi oluyor.
Çünkü dediğimiz gibi bu önceden programlanmış bir durum ve kaçınılmaz bir son aslında.Ama süreci yavaşlatabiliriz.
Eğer başka nedenlerden şüpheleniyorsak da bu hastalıklar olabilir,ilaçlar olabilir,beslenme problemleri olabilir.Bir takım tetkikler yapmak gerekebilir.
Bunlarda öncelikle,hastayı ayrıntılı sorgulama,ayrıntılı öykü alma önemli.Hastanın saçlı derisini muayene edebiliriz.Gerekirse saç köklerini inceleyebiliriz.Bazı hastalarda kan tahlilleri yaparak eksiklikleri saptayabiliriz.
Her hastaya yapılacak tetkik farklıdır.Ve bunun sonucundada her hastaya verilecek tedavide farklıdır.Bu tür saç dökülmelerinde medikal tedavilere destek olarak eczanelerde bulabileceğiniz dermo kozmetik ürünlerdende yararlanılabilir.
Tedavi yaparken dermo-kozmetik ürünlerin yanı sıra medikal tedavilerler birlikte desteklemekte yarar vardır.
Bu tür saça sürülerek uygulanan ürünlerde,hem kan dolaşımını hızlandırması hem de orda çeşitli beslenmeye destek ürünlerin orda kök hücrelerine nüfuz etmesi açısından faydalı olabilir.
Ürünleri seçerkende,klinik ve bilimsel etkinliği kanıtlanmış özellikle plasebo testine karşıda etkinliği kanıtlanmış ürünleri seçmekte fayda vardır.
Tedavi takibindede dökülen saç sayısında azalma,hastanın genel memnuniyeti,hastanın saç yoğunluğundaki artış,gözlem ve sonuçlar tedavinin başarısı hakkında bilgi verir.Yine bu plasebo etkinliği kanıtlanmış ürünlerin başarısıda daha fazla oluyor.
Çoğu saç dökülmesi genetik geçişle ilgilidir ve bu doğumdan itibaren programlanmış bir Ancak bazı saç dökülmelerinde çeşitli nedenler olabilir.
Bunlar arasında bir çok hastalık;troit hastalıkları,kansızlık gibi hastalıklar,bazı ilaç kullanımları olabilir.
Yine ateşli hastalıklar sonrasında,ağır depresyonlar sonunda,ağır duygu değişimi olan durumlardan sonra,stres faktörleri,çeşitli ameliyatlardan sonra yoğun saç dökülmeleri yaşanabilir.
Kadınlarda en sık saç dökülmesinin olduğu dönem aslında doğum yaptıktan sonraki 3-4. ay sonrasındaki dökülmelerdir.Ve bu durum çoğu kadında eğer genetik bir saç dökülmesine yatkınlık yoksa kendiliğinden sınırlayan bir olaydır.
Menopozda saç dökülmesinin sebebi,erkek tipi saç dökülmesinde olduğu gibi, genler ve hormonlardır.
Kadınlarda östrojen hormonu saçların dökülmesine karşı saçları korur.Testesteron etkisine karşıda kısmen korur.
Ama genetik yatkınlığı çok güçlü olan insanlar,genetik olarak saç dökülmesine yatkınlığı fazla olan insanlarda buna rağmen saç dökülmesi eğer menopoza kadar görülmediyse bile testesteron hormonu,östrajenin azalmasıyla yüksekmiş gibi davranacağı için menopozda saç dökülmesi gerçekleşir.
Bu daha önce 18li 20li yaşlarında başlayan bir saç dökülmesinin devamı olarak çok şiddetli dökülme şeklinde de görülebilir.
Veya o güne kadar normak seyrettiği halde,östrojen kaybıyla beraber testesteronun daha çok daha ağırlıklı olarak ortamda bulunması sonucu,testesteronun bir sonucu olarak,artmış testesteronun bir neticesi olarak saç dökülmesi meydana gelebilir.
Ve giderek ağırlaşır.Tablo giderek daha kötüye gider.Temel dayandığı nokta erkek tipi saç dökülmesidir ve o sebeplere bağlı olarak tamamen aynı mekanizmayla işler.Dolayısıyla tedavisindede erkek tipi saç dökülmesine karşı yapılacak tedaviler,menopozdaki dökülmeleride tedavi eder.
Yani kelliğe karşı kullanılacak her türlü tedavi,menopozdaki saç dökülmesini iyiye dönderir.Tekrar yeni saç gelişimini başlatarak,dökülmeyi durdurur ve saçlar yeniden güçlenir.
Gebelikte tüm hormonal aktiviteler arttığı gibi,saçın uzaması için gerekli olan,saçın kuvvetlenmesi için gerekli olan büyüme hormonlarında da bir artış vardır.
Ve saçlar gebelik esnasında olağandışı bir güçlenme evresine girerler.Saçlar çok güçlenirler ve saçlarda dökülme nerdeyse sıfıra yakın olur gebelik esnasında.
Fakat doğum olayı ile birlikte saçların bütün sistemde büyüme hormonları azaldığı gibi saçların gelişmesini etkileyen hormonlarda da bir düşüş meydana gelir.
Bu aslında fizyolojik bir geri dönüştür.Bazen aşırı saç dökülmelerine yol açabilecek anormal düşüşler ortaya çıkabilir.Böyle bir durumdada gerçekten loğusalıkta görülen saç dökülmelerinden söz etmek gerekir.
Loğusalıkta görülen saç dökülmelerinin sebebi,tamamen bu büyüme hormonlarının geri çekilmesi sonucu saçların büyüme faktörlerinden uzaklaştığı için artık üretimlerini yapamaz hale gelmesi ve mevcut saçların kaybıyla seyretmesi şeklinde görülür.Böyle durumlarda tabi ki destekleyici tedaviler yapmak gerekmektedir.
Destekleyici tedaviler derken,saçın uzamasını destekleyen,yeni saç gelişimini başlatan,topikal uygulanan mutlaka topikal uygulanan.
Çünkü loğusalıkta ağızdan alınacak bir takviye çokda güvenli olmayacağından,saç derisine sürülerek uygulanan ve saç çıkaran losyonlar,bunlarla saç bakımı yapmak suretiyle yeni saç çıkması mümkün olabilir.
Mevsimsel saç dökülmesi,mevsimsel olarak saçların dökülmesi.Her saçın kendisine göre yaşam siklüsü vardır.
Bu yaşam siklüsü içerisinde saçlar uzarlar büyürler yaşlanırlar dökülme sürecine girerler ve dökülürler.
İşte bu süreç esnasında ortalama 2-4 yıl süresinde saçlar daima uzama dönemindedirler.
Ve uzama sürecini yaşarlar,canlıdırlar.Ardından 3 aylık bir dökülme sürecine girerler.
Saç kökleri saç üretemez hale gelir.Ve saç üretiminde vazgeçer,istirahate geçer.Saç kökleri halen saç kanallarında mevcut olarak bulunabilirler.
Bu süreç ortalama olarak 3 aydır.Bu 3 ayın sonunda saçlar dökülmeye başlar.İşte bu saç dökülmeleri normal süreç içerisinde mevsimsel dökülme olarak adlandırılıyor.
Normal bir dökülmedir.Ve yerine yenileri gelecektir.3 ay sonunda yeni saç yapımı başlar ve yeni saçlar kendiliğinde ortaya çıkar.
Saç dökülmesinin genel sebebi erkek tipi saç dökülmesidir.Erkek tipi saç dökülmesinin ise sebebi,genetik yatkınlık ve erkeklik hormonlarıdır.
Erkek tipi saç dökülmesi hem erkeklerde hem kadınlarda Ergenlik çağından sonra herhangi bir yaşta görülebilir.
Ama biraz önce söylediğim gibi genetik yatkınlık olması şarttır.Kadınlarda ortaya çıkması için bazı faktörlerin eşlik etmesi uygun olabilir.
Mesela bir yumurtalık kisti eşlik ediyor olabilir mesela bir doğum kontrol hapı kullanıp bırakmış olabilir.
Ama erkeklerde,erkek tipi saç dökülmesinin görülebilmesi için sadece genetik yatkınlığın olması yeterlidir.
Herhangi bir başka sebep bulunamadan da erkek tipi saç dökülmesi kadınlardada görülebilir.Erkeklerde görülen erkek tipi saç dökülmesi biraz daha şiddetli olur.Kelliğe kadar gidebilir.
Erkek tipi saç dökülmesi,hayatın ergenlik dönemi dışındaki herhangi bir döneminde başlayabilir ve hormonlar mevcut olduğu için erkeklerde ömür boyu sürebilir.
Kadınlarda da koruyucu olan östrajenin etkisiyle etkisi kalmadığı için menopozda şiddetlenerek devam edebilir.
Konyak geleneksel olarak balon kadehlerde içilir. Bunun sebebi dünyanın en güzel kokulu içki olmasıdır. Balon bardak bu kokuları gizler.
Bu bardağı tuttuğumuz zaman vücut sıcaklığında konyak kokular ortaya çıkmaktadır.
Başka bir konyak kadeh çeşidi daha vardır.Lale biçimli kadehlerde içilmektedir.
Bu yöntemi Fransızlar daha sık kullanmaktadırlar.Bu kadehide sallayarak konyağın güzel kokularını ortaya çıkabilirsiniz.
Lale kadehlerde kokuları ortaya çıkarmak balon bardaha göre biraz daha zordur.
Konyak bu iki kadeh dışında içilmemelidir.Konyağın kokusunu ortaya bu iki kadeh dışındaki kadehler ortaya çıkarmamaktadır.
Bu sebeple konyağı bir kokteylde kullanmıyorsak Balon kadeh,lale Kadeh(Klasik Tadım Kadehi)
Kaliteli konyak aromaları ile kendini belli etmektedir.Öncelikle kaliteli bir konyak güzel kokmalıdır.İspirto gibi kokan konyaklar kaliteli değildir.
İkinci bir öneri konyağı bir çalkaladığınız zaman kadehin çeperlerinde aşağı akan yaplı damlacıklar bulunmaktadır.
Bunlar ne kadar ağdalı,ve hacimli olursa bu "konyak"ın kaliteli olduğunu anlayabilirsiniz.
Konyağı küçük bir yudum alarak anlayabilirsiniz.Aldığınız yudum boğazınızı yakmıyorsa bu kesinlikle kaliteli konyaktır.
Konyak Fransa'da üretilen bağ bölgelerinde üzümlerden yapılır.
Geçmiş dönemlerde beyaz üzümlerden yapılan şarapların şarap olarak bir önemi bulunmamaktaydı.
Daha sonra bu yapılan şarapların beyaz irmiklerde 2 kere damıtılmasıyla ortaya %70 lerde alkol derecesi olan bir ispirtomsu bir içki meydana geliyordu.
Bu içkinin en az 2,5 sene damıtılması ile ortaya beyaz renkli,en az %40 alkole sahip içkiler meydana gelmektedir.
Bu içkiye konyak adı verilir.Dünyanın en saygın ve kaliteli içkilerinden olan konyaklar bu şekilde üretilmektedirler....
Konyak öncelikle yıllanmışlık derecelerine göre çeşitlenir.V.S Konyaklar: En genç konyak çeşididir.En az minimum meşe fıçılarda 3 sene yıllanması gerekir.En ucuz ve en mütevazi konyak çeşididir.V.S.O.P KONYAKLAR: Minimum 4,5 sene yıllanmış konyaklar bu kategoriye girer.X.O KONYAKLAR: Bu konyaklar minimum 6 sene yıllanması gerekmektedir. Bu sınırlar en düşük limitlerdir.Konyaklar yapıldıkları üzüm çeşitlerine göre de çeşitlendirilmektedirler.Bu çeşit konyaklar üretildikleri üzümlerin yetiştirildiği bölgelere göre isimlendirilirler.
Her konyak bir brendidir.Her brendi ise konyak değildir.Yani brendi konyak tipi içkilerin genel adıdır.
Konyak ise Fransa'nın Brendi kasabasında devlet kontrolünde belli sınırlarda üretilen bir içki türüdür.
Konyak sadece bu kasabada üretilen tescilli bir içkidir. konyak ile aynı işlemlerden geçen brendilere Konyak denmez.
Brendi meyvelerden damıtılarak üretilen içkilere denir.Konyak ise Fransa'ya özgü bir özel Brendidir.
Konyak Fransızların tescilli içkisidir.Konyak ismi altında içki sadece Fransa'da üretilir.
Günümüzde konyak pahalı bir içkidir.Özellikle Asya ülkelerinde çok popüler bir içki türüdür.
Asya ülkelerinde su,buz,soda katarak yemeklerde konyak içilmektedir.
Konyak üreticileri de daha çok satış yapmak için bu tarz içimi önermektedirler.
Konyağın asıl içimi balon kadeh denilen bardaklarda içilmelidir.Kadeh avucun içerisine oturtularak içilmelidir.
Bunun sebebi konyak vucüt sıcaklığına geldiği zaman konyaktaki kokular ortaya çıkmaya başlar.Daha sonra konyağı koklarsanız konyağın tadını çıkartabilirsiniz.
Yemek öncesinde seçiceğimiz içkinin ve kokteylin mutlaka yüksek alkollü olmaması gerekir.
