Bira Kadehleri

Birada bardak dediğimiz zaman iş rakıdan ve diğer viski gibi diğer içkilerden biraz daha komplike biraz daha karmaşık bir konu.

Çünkü bira bardağı yüzyıllar boyunca gelişmiştir.

Çeşitli ülkelerde farklı bira içen kimseler değişik bira bardakları geliştirdikleri için dünyada hangi birayı içiyorsanız o biranın kendi bardağı vardır.

19.yy sonlarına kadar,şeffaf cam bardaklar icat edilene kadar,insanlar seramik kupalarda bira içiyorlardı.Ve bunların üstlerini metal kapaklarla kapatıyorlardı.

19.yy sonlarında cam kullanılmaya başlanınca aslında biranın hikayeside değişti.Açık renkli biralar ortaya çıktı ve insanlar açık renkli biraları cam bardaklara doldurup hem rengini hem tadının keyfini çıkartarak içmeye başladılar.

Tabi Almanya bira denince akla ilk geliyor.Ama Almanlar sadece seramik bardakların aynılarını cama çevirmekle yetindiler.Yine kulplu bardaklarında biralarını içmeye başladılar.

Yine bu bardaklar yarım litrelik bir litrelik şeklinde görülüyor.İngilizler kulpu fazla sevmediler,hemen hemen yarım litreden biraz daha fazla kulpsuz bardaklar geliştirdiler.

Hala İngiliz publarında bu bardaklarla içmeye devam ediyorlar.Almanya'da geliştirilen bir başka bira bardağıda,buğday birasının bardağıdır.Onun kendine çok has bir kupa şeklinde bardağı vardır.Bu bardak yukarıdan aşağı doğru kendisini inceltir.

Bunda buğday birasının içinde olan mayanın halen bardakta etkisini göstermesi ve tada etkisini arttırma hedeflenmiştir.Ama bira bardağı dediğimiz zaman Avrupada açık farkla zengin olan ülke mutlaka Belçikadır.

Belçika'nın manastır biralarında onu üreten manastırların hepsi orual ve westmalle gibi kendilerine has bardaklar geliştirmişlerdir.

Hala Belçika'da bir bara gittiğiniz zaman hangi birayı hangi markasıyla isterseniz o birayı mutlaka kendi bardağıyla getirirler.

Özellikle çok aromatik,çok güzel lezzetli Belçika biralarının her birinin kendi bardağı vardır ve ısrar ederler ki o bira o bardakta içildiği takdirde hem köpüğü hem tadı herşeyi çok daha güzel olur.Dolayısıyla bira içtiğimiz zaman her birayı kendi bardağında içmemiz lazım.

Bira Mezeleri

Yemekle bira eşleşmesi son zamanlarda nerdeyse şarap'la yemek eşleşmesi kadar çok konuşulur oldu.

Özellikle Amerika'da bu konuda çok çalışmalar yapılıyor.

Brooklyn Lager biralarının ustası Garret Oliver'in bu konuda The Brewmaster's Table isimli bir kitabı var.

Bu kitapta hemen hemen her yemekle hangi bira içilebileceğini sayfalarca anlatmı.Ve sonunda listeler yapmış.

Londra'da çok ünlü 3-5 yıldızlı restrontlarda dahi yemek bira eşleşmeleri yapılıyor.Salatalar ve benzeri şeylerde larger tipi biralar veya Türkiye deki gibi buğday birası.

Buğday birası özellikle deniz mahsulleriyle,kabuklu deniz mahsulleriyle karides ve benzeri şeylerle çok tavsiye ediliyor.

Limonlu tatlı ile Gusta çok iyi gidiyor.Brooklyn Lager bifteklerin yanında tavsiye ediliyor.Dolayısıyla lager lar etlerle çok iyi gidiyor.

Bizim kebaplarımızla dark biralar özellikle yakılmış arpa ile yapılmış dark biralar kebap tarzı şeylerle çok güzel gider.Kebapla bira genelde çok güzel gider çünkü kebabın acısını bastırır.

Bazı çok özel biralar isli bira gibi biralarda kendi başlarına çok güzel gittikleri gibi isli yemeklerle,isli etlerle veya isli somon füme gibi yemeklerle çok iyi giderler.

Bu dolayısıyla şarapta olduğu gibi bir denem yanılma yöntemi ile ortaya çıkabilece birşeydir.Fakat bira kesinlikle yemekle çok iyi gidebilecek bir içkidir.

Bira Köpüklü Mü İçilir?

Bira tabi ki köpüklü içilmeli.Ne bira içiyorsak iki parmak boyunda köpük bırakmamız gerekir.

Köpük biraya çok daha kremamsı bir tat katar.Ve içinde algıladığımız gazında oranını biraz azaltır.

En büyük yapılan hatalardan bir tanesi aslında bardağa bira konulurken çok fazla çok fazla eğip,şişe boşalana kadar bardağı eğik tutmaktır.

O zaman birada hiç köpük kalmaz.Hem görünüm olarak hem lezzet olarak birayı katletmiş oluruz.Bira bardağını doldurcağımız zaman,bardağı 45 derecelik bir eğimle alıp şişeden biramızı dökmeye başlarız.

Daha sonra,sonlarına geldiğimiz zaman bardağımız dik vaziyete getirdiğimiz zaman,iki parmağa yakın köpüğü olan bira hem göze hem damağımıza tat verecek,lezzet verecek zevk verecek bir bira ile başbaşa kalmış oluruz.

Birayı köpüğü ile bardağımıza doldurduktan sonra şunuda unutmamakta yarar var;birayı direk kutudan ya da şişeden içmek fazla tavsiye edilen bir şey değildir lezzetini almamız açısından.

Çünkü birayı içmekte şarap ta olduğu gibi,sadece damakta alınan tat değil,renkten alınan zevk,kokudan alınan lezzetin ilk habercileri ve daha sonra aldığımız lezzettir.

Dolayısıyla bunların hiç birisini şişeden alamayacağımız için ve artı şişedeki bütün gazın bir anda ağzımıza hücum etmesini engel olmak için şişeden bira içmek çok fazla önerilen birşey değildir.

TEMEL REİS KABUSLAR EVİ

Temel ReiS çocukluğumuzun en büyük kahramanlarından biridir. Elinden ıspanağı hiç düşürmeyen kahramanımız Kabasakaldan dayak yedi mi hemen ıspanak yiyip düşmanını egale edip Safinazı kurtarırdı.

Kabasakalın aklına ıspanak yemek hiç gelmezdi nedense.Temel Reis Safinaz ve Kabasakl üçgeninde bakalım bu bölümde neler olacak.

Aslında neler olacağını hepimiz biliyoruz ama izlemesi bizim nesil için güzel hatıraları canlandırabilir.İyi seyirler.

TEMEL REİS VE KABUSLAR EVİ

TEMEL REİS İZLE