5 Mart 2014 Çarşamba

Abdullahs Eleven filmi posteri


nimet Çubukçu,Abdullah Gül,Tayyip Erdoğan,Ali Babacan,Mehmet Ali Şahin gibi dev isimlerin yer aldığı Abdullahs Eleven filminin büyük ilgi görmesi bekleniyor.

Film Ocean's Eleven isimli filmden alıntı yapılarak çekilmiştir.

Sezercik Aslan Parçası Akp posteri


Bildiğiniz gibi Şafak Sezer yanlışlıkla Gezi Parkı eylemcilerine yardım almış daha sonra Tayyip Erdoğan'dan nasıl özür dileyeceğini şaşırmıştı.

Bunun filmini çeken yapımcılar filmin adını değiştirmeyip Sezercik Aslan Parçası ismini koymuşlar.

Vurguncular Akp filmi posteri


Dayyip Erdoğan,Abd Gül ve Ağlak Bilo'nun başrollerinde oynadığı filmde üç arkadaş büyük bir vurgun yaparlar.

Obama ve Akp Daltonları filmi posteri


Obama'nın Red Kit,Akp ve cemaatın daltonlar olduğu film yakında vizyonda kesinlikle kaçırmayın bugünlerde yaşadığımız olaylar net bir şekilde anlatılıyor.

Akp demokrasi katliami filmi posteri


Akp iktidarı ile unuttuğumuz Demokrasi kavramının yeni filmi Demokrasi Katliamı 17 aralık'ta vizyonlarda

Akp Tesettürleri Sever filmi posteri


Aşk Tesadüfleri Sever filminin ikincisinde Recep Tayyip Erdoğan başrolde.Akp Tesettürleri Sever filmi posteri

Penguen Kapağı Bilal Erdoğan


Penguen Dergisinin bu haftaki kapağının kahramanı yine Bilal Erdoğan...

2014 Survivor'da ilk kavga


Survivor 2014 hızlı Uğur Uludağ katıldı. başladı. İlk bölüme Serenay Aktaş'ın ettiği küfür damga vurmuştu.

Pazartesi akşamı ise kavga çıktı.

Gönüllüler takımındaki Turabi, ünlüler grubundaki Ahmet Dursun ile kapıştı. Turabi, “Erkekler gelsin” deyince ortalık karıştı.

İkiliyi Tolga Karel ile yapımcı Acun Ilıcalı ayırdı.

Mustafa Üstündağ olay ÇIKARDI


Habercilerin sorularına küfürle karşılık verdi. Ağza alınmayacak hakaretlerde bulundu, yumruk atmaya çalıştı.

Bunun üzerine polis çağrıldı. Emninet mensupları ve gece kulübünün güvenlik görevlileri Mustafa Üstündağ’ı uyardı.

İÇ ÇAMAŞIRINI DÜZELTTİ


İngiltere'te katıldıkları TV şovlarıyla tanınan Bianca Gascoigne ve Aisleyne Horgan-Wallace, hiç durmadan fotoğraflarını çeken paparazzileri şoke etti.

Bir gece kubülünden çıkan ikili biraz da aldıkları alkolün etkisiyle önce bir taksiye kendilerini attı. Sonra da Gascoigne, arkadaşının iç çamaşırını düzeltmesine böyle yardım etti

Ne çektin be Leonardo dicaprio

Ancak, bu zamana kadar 4 kez aday gösterilmesine rağmen, bu sene de şaşırtmadı ve Matthew McConaughey'e hayalini kurduğu Oscar'ı kaptırdı. Güçlü görünmeye çalıştı,başaramadı.

Sevenleri, Leonardo yüzünden bir kez daha öfkeyle karışık duygu patlaması yaşadı.

Ne çektin be Leo...

Kilis Posta Kodu


Kilis Posta Kodu;79000

Bir erkeğin en karimatik olduğu an


Kimi karimatik bulduğun bizim hiç umrumuzda değil.dini inançlarınla kişisel beğenilerini de umursamıyoruz.

Ama kelime şakası yapma yahu çok komik oluyorsunz.

İbret alınacak bir tweet;

Bir erkeğin en karimaztik olduğu an;

1;Abdest suyunun sakallarından damladığı an
2;Allahu Ekber diyip namaza durduğu an
3;Recep Tayyip Erdoğ AN

Boğa Güreşi bir HAYVAN KATLİAMIDIR


"Boğa agresif bir hayvan değildir, "boğa güreşi" boyunca sinirli olmasının ve matadora saldırmasının sebebi 2 gün önceden başlayarak korkunç bir şekilde işkenceye maruz bırakılmasıdır.

Aslında seyircilerin izlediği sağlıklı, normal bir boğa değil, zayıflamış, yarı kör, psikolojik olarak yıpranmış ve böylelikle ona işkence edenlere zarar veremeyecek hale gelmiş bir boğadır.

Kulaklarına ıslatılmış gazete kağıtları sıkıştırılıyor, görüşünü bulanıklaştırmak için gözlerine vazelin sürülüyor, nefesini zorlaştırmak için burun deliklerine pamuk sokuluyor ve genital bölgesine iğne yerleştiriliyor.

 Ayrıca bacaklarına yanıcı bir solüsyon sürülüyor, bu da boğanın dengesini kaybetmesine yol açıyor ve de yere uzanmasını engelliyor.

Canlandırmak ya da yavaşlatmak için ilaçlar veriliyor. Güreşten 2 gün önce ufak, karanlık bir kafeste tutuluyor.

Dışarı bırakıldığında ne yapacağını bilemez halde koşturmaya başlıyor, tünelin sonundaki ışığa doğru gidiyor, çektiği acının artık sonuna geldiğini düşündüğü anda kendini güreş sahasında buluyor."

İnsan olun yeter


İnsan olun Yeter adı altında sizlerle bir fotoğraf paylaşıyorum.

Bir karede yaralı file protez bir ayak takmaya çalışan adam,diğer tarafta eşeğe kilolarca yük yükleyen adam müsfetteleri.

İnsan olduğunuzu hatırlayın geriye kalan her şeyi unutsanız da olur.

Eşeklü Kütüphaneci Genç Mustafa



Kimsenin tanımadığı isimsiz kahramanlardan biri olan Genç Mustafa'nın hikayesini Sunay akın aracılığı ile sizlerle paylaşıyorum...

Yıl 1943. Genç Mustafa’nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar. Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel sektör falan yok.

Bizimki kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok. Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır:

“Bakın kütüphane bomboş duruyor, gelin kitap okuyun.”
Gelen giden olmaz.
Amirlerine durumu bildirir.
 – Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu?,
– Alıyorum. – Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten…

 23 yaşındaki genç memur “Ne yapayım, ne yapayım?” diye düşünür durur. Sonunda aklına bir fikir gelir, eşine söyler. Eşi önce “Deli misin bey?” der, ama kocasının bir şeyler üretme, işe yarama çabasını yakından görünce fikri kabullenir.

 O dönem devletteki amirlerinin çıkardığı tüm engellerin tek tek, binbir güçlükle üstesinden gelir.

 Çünkü o zaman da şimdiki gibi, “Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gelmesin. Çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da“ zihniyeti aynen var. O bıyıklı, kravatlı, asık yüzlü, sigara kokan,ama ülkesine gram faydası da olmayan bürokratları zorlukla ikna eder ve bir eşek alır.

İki tane de sandık yaptırır. İki sandığa, kalınlığına göre 180-200 kitap sığar. Sandıkların üstüne “Kitap İare Sandığı” yazar.

Kitapları eşeğe yükler ve köy köy gezmeye başlar. Kütüphaneye de bir yazı asar: “Sadece Pazartesi ve Cuma günleri açıyoruz.” Köydeki çocuklar şaşırır. Eşeğe bir sürü kitap yüklemiş bir amca, o gariban çocukların küçücük ellerine kitapları verir. Düşünün, Noel Baba gibi. Noel Baba yalan, Mustafa Amca ise gerçek.

Geyikler yerine eşeği var. Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da. “Çocuklar bunları okuyun, aranızda da değişin. On beş gün sonra aynı gün gelip alacağım. Aman yıpratmayın, diğer köylerdeki arkadaşlarınız da okuyacak” der. Mustafa artık Ürgüp’teki kütüphanede bir iki gün durmakta, diğer günler eşeği Yüksel’le köy köy gezmektedir.

 Köylerdeki çocuklar Eşekli Kütüphaneciyi her seferinde alkışlarla karşılarlar. Kalpleri küt küt atar heyecandan, sevinç içinde yeni kitapları beklerler. Mustafa Amca‘nın ünü etrafa yayılır. Diğer devlet memurları makam odalarında sıcak sıcak oturup iş yapmazken, Mustafa’nın eşeği Yüksel yediği otu hepsinden fazla hak etmektedir. Zamanla insanlar kütüphaneye de gelmeye başlar. Mustafa bakar ki kütüphaneye kadınlar hiç gelmiyor.

Zenith ve Singer’e mektup yazar: “Bana dikiş makinesi yollayın, firmanızın adını kütüphanenin girişine kocaman yazayım“ der. Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar (ilk sponsorluk faaliyeti). Salı günlerini kadınlar günü yapar. Kumaşı alan kadın kütüphaneye koşar. On makine yetmediği için sıra oluşur.

Sırada bekleyen kadınların eline birer kitap verir, beklerken okusunlar diye. Okuma-yazma oranının düşüklüğünü görünce halkevlerine okuma yazma kursları vermeye gider.

Halıcılık kursları başlatır, bölgede halıcılığı canlandırır. Bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar, “kendi görev tanımı dışında davranıyor” diye. 50 yaşına gelen Mustafa Amca baskıyla emekli edilir. 

Mustafa Amca köylüler arasında efsane olur, yıllar geçtikçe köylerdeki çocuklarda okuma aşkı yerleşir. 2005 yılında Mustafa Amca vefat eder.

Tüm Kapadokya çok üzülür, aralarında toplanırlar. Ürgüp’e Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykelini dikerler. Girişimcilik ne biliyor musun? Bulunduğun yere yenilik katmalısın. Mutlaka adım atmalısın. Yaptığın iş olduğu yerde durup duruyorsa, sende bir uyuzluk vardır arkadaş.

İnsan var, dokunduğu yere değer katar; insan var, dokunduğu yere değer kaybettirir. Bakın Nevşehir’den ve bu ülkeden nice müdür, amir, vali, bürokrat, milletvekili, politikacı geçti; binlercesinin adını kimse hatırlamaz ama Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykeli var.