29 Mart 2014 Cumartesi

Adriana Lima Boşanıyor


Victoria's Secret meleklerinden Adriana Lima'nın bir Alman dergisine verdiği pozlar yüzünden NBA yıldızı kocası Marko Jaric ile arası açıldı.

İki çocuk annesi, 33 yaşındaki Adriana Lima'nın pozları, Interview derginin Almanya edisyonunda...

Lima'nın kapak pozu da verdiği dergide kendisiyle yapılan röportaj "seks ikonu" başlığıyla yayınlanacak.

Yunanistan’ın Lima ile Jaric bu pozlar yüzünden ayrılma noktasına geldi. Lima ve Jaric beş yıl önce evlenmiş, Jaric’in bir ara Fenerbahçe basketbol takımına transferi gündeme gelmişti.

Kenan IŞIK uyutuluyor


Sürecin iyiye gittiği belirtilirken, günlerdir hastanede eşinden gelecek müjdeli haberi bekleyen Beril Işık, büyük kafa travmalarında sonraki tedavinin uzun sürdüğünü ve beynin iyileşmesi için zaman tanındığını, en önemli durumun zaman ve sabır olduğunu söyledi.

UYUTULMASI RİSK DEĞİL

Kenan Işık'ın sağlık durumuyla ilgili olumsuz açıklamaların kendisini rahatsız ettiğini belirten eşi Beril Işık, hastane doktorlarının yapacakları açıklamaların dikkate alınmasını istedi.

Kamuoyunun uzun uyutulma sürecini farklı yorumladığını fakat sağlık açısından bunun gerekli olduğunu ifade eden Beril Işık, "Kafasını çarpması nedeniyle beyninde oluşan ödemin giderilmesi için hareket etmemesi gerekiyor.

O nedenle günlerdir uyutuluyor. Ancak bu bir risk değil. Durumu stabil, tedavisi dikkatli şekilde devam ediyor. Beynin iyileşmesi ve kendini toparlaması için zaman tanınıyor.

Olumsuz bir durum yok" dedi. Kanan Işık'ı sanatçı dostu Mehmet Aslantuğ, Prof. Dr. Mesut Parlak ve İlter Oltaylı ziyaret edip eşi Beril Işık'tan bilgi aldılar.

ÜÇ KAĞITÇI BAŞLIYOR


Kanal 7 ekranlarında Kemal sunal'ın 3 Kağıtçı bilmine 4 saniye kala....

Osmaniye Posta Kodu


Osmaniye Posta Kodu; 80000

Nobel Ödülüne rekor fiyat


Stack’s Bowers Galerisi tarafından açık artırmaya sunulan 1936 yılına ait Nobel Barış Ödülü, Asya’da kimliği açıklanmayan bir koleksiyoncu tarafından satın alındı.

ABD’nin Maryland eyaletindeki açık artırmada ödüle sahip olabilmek için 4 koleksiyoncu kıyasıya yarıştı. 1901’den bu yana 94 Nobel Ödülü dağıtıldı.

1936’daki ödüle Bolivya ve Paraguay arasındaki Chaco Savaşı’na (1932-1935) son vermek için mücadele eden dönemin Arjantin Dışişleri Bakanı Carlos Saavedra Lamas layık görülmüştü.  

Lamas 1959’da yaşamını yitirmişti.

Lamas öldükten sonra birçok kez el değiştiren ödül, 20 yıl önce Amerikalı bir koleksiyoncu tarafından Güney Amerika’da bir tefeci dükkanında bulunmuştu.

Daha önce 1903 Nobel Barış Ödülü, Londra’da 1985’te düzenlenen açık artırmada yaklaşık 17 bin dolara satılmıştı.

Nejat İşler Berkin elvan Yazısı


Ünlü oyuncu, derginin nisan sayısında “Yoldaşlar, yolu güzel yapanlar” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İşler, yazısında hem Gezi eylemleri sırasında biber gazı kapsülüyle başından yaralanan Lobna Allami’ye yaptığı ziyareti, hem de Allami ile aynı kaderi paylaşan ve yaşam savaşını 11 Mart’ta kaybeden Berkin Elvan’ın hastanesini değiştirme çabalarını anlattı:

YOLDAŞLAR, YOLU GÜZEL YAPANLAR 

"Gezi’de yapılan “çapuling” yeterli gelmiş, köye dönülmüş ve forumların öncüleri olan tartışmalar başlatılmıştı. Derken, önce 6 Temmuz günü akşam haberlerinde, sonra da sosyal paylaşım sitelerinde defalarca “palalı saldırı”yı seyrettik ve bi yoldaşla beraber, ilk uçakla İstanbul’a, “kavgamızın şehrine” döndük...

Kalacağımız oteli ayarladıktan sonra sokağa attık kendimizi. İstiklal Caddesi’nin Yeşilçam Sokak ve Ayhan Işık sokak kesişkesindeki barikatın arkasında 1, 1.5 saat falan geçirdik. Gaz başladığında Nevizade’ye doğru götürdü ayaklar.

Bize ne istediğimizi soran dükkân sahibine, “İki Jack Daniels” dedim, geldiler, içtik afiyetle. Bi daha? Tabii... Laf lafı açtı, direniş uykuya yenildi, “uyursan ölürsün” hesabı.

Ha, hesap istedik, “hesabınız yok” dediler. “Olur mu, bu aralar sizin işler acayip boktan değil mi?”. Her yerde duyamayacağın bi laf: “Çorbada bizim de tuzumuz olsun”...

Ertesi gün uyanınca, komadaki Lobna ve Berkin geliyor aklımıza, ziyaret etmeye karar veriyoruz. Önce Taksim İlkyardım. Lobna’nın ablası karşılıyor bizi. Lobna uyanmış, kimseyi istemiyor odasında ama kim gelmiş merak ediyor.

Gelenlerin fotoğraflarını görmek istiyormuş. 

Çok mutlulukla çektiriyoruz fotoğrafları, odur budur, ihtiyaç, telefonlar falan derken Okmeydanı’ndayız. Taksim İlkyardım’ı “gecelerden” bilirim, Okmeydanı Devlet’i “babamdan”.

Taksim İlkyardım’da yaşadıklarımı genelde gülerek anlatırım, Okmeydanı’ndakileri kızgınlık ve yenilmişlikle... Bu yüzden Berkin’in doktorlarına ilk sorduğum soru “Başka bi hastaneye götürebilir miyiz?” oldu.

Cevap negatif. Berkin’in uykusu o kadar hafifmiş ki ufacık bi şeyde uyanır, kızarmış bize. Aileyi sorduk, elleriyle işaret ettiler... Hastane bahçesinde bir konduya giriyoruz sanki. Ayakta karşılanıyoruz, hemen sandalyeler geliyor, çaylar söyleniyor. Daha önce evlat acısı görmüştüm, tarifsiz bi durum.

Anne daha saklıyor kendine acısını, Sami abi metanetli, gözünün içine bakıyor ama aslında daha uzağa, şu anda Berkin’ini hemen yanına getirecek kişiye ya da mucizeye bakıyor senin gözlerinde umutsuzca... Gidemiyoruz bi türlü, kalasımız var, onlar da kovmayacaklar herhalde ama gitmek lazım, kucaklaşıp ayrılıyoruz... Aslında ayrılamıyoruz tabii. Rahatsız etmeyeceğimizi düşündüğümüz aralıklarla görüşüyoruz.

Bu arada ben patlıyorum Bodrum’da. Komadan çıktıktan 20-25 gün sonra bi gazete geçiyo elime, Berkin’le ilgili haberler var, çekinerek arıyorum Sami abi’yi. “Abi hayrola” demeden, “Nejat’çım gelemedik yanına, kusura bakma” diyor güzel adam.

Zorla biten telefon görüşmesinden arta kalanlar; Sami abi’nin soğuk sesi, benim mevzuyu anlayıp küçük cümlelerle konuşmayı geçiştirişim, sonra çaresizlik, sonra öfke, sonra tekrar çaresizlik, sonra sessizlik. Kazova işçileri gelmiş hastaneye ben komadayken.

Hem kendi ördükleri kazaklardan bırakmışlar, hem de şahane bi hediye getirmiş yoldaşlar, sağolsunlar. Küba genç milli futbol takımının forması, göğsünde “Diren Kazova” yazıyor. Paketi açtığım anda “bu Berkin’e” demiştim. “Yedi bela” Tuna’nın kısmetiymiş. Bizim köyden, sıkı bi yoldaşı Berkin’in..."

1-7 Nisan Kanser Haftası


1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle kanserden korunma yöntemleri hakkında bilgi veren Acıbadem Maslak Hastanesi Medikal Onkoloji Koordinatörü Prof. Dr. Gökhan Demir, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2030 yılında 27 milyon yeni kanser hastası olacağını, kansere bağlı hayat kaybının ise 17 milyon kişiye ulaşacağını bildirdi.

Gelecek tahminlerini içeren bu verilere karşın, sevindirici gelişmelerin de yaşanacağını anlatan Demir "Kanserle tanışan milyonlarca kişi, gelişen yeni tedaviler sayesinde hayatta kalabilecek. Bu sevindirici bir haber" ifadelerini kullandı.  

Son 10 yılda her 100 bin erkekten 154'ünde kanser görülürken, bugün bu oranın 100 bin erkekte 275'e çıktığı bilgisini veren Demir, kadınlarda ise 10 yıl önce her 100 bin kadından 113'ünde görülen kanserin bugün her 100 bin kadından 169'unda görüldüğünü dile getirdi.

Tarihe Geçtiniz Muharrem İnce


Tayyip'in Atatürk ve İsmet İnönü'ye ayyaş demesini unutmadık..

Dün bu Ülkeyi yoktan var edenlere Ayyaş diyenler, Bugün tarihe Hırsız ve Rüşvetci olarak Geçtiler.

Muharrem İnce

O Koltuktan İneceksin Barış Atay


Öyle kayıtlar çıkacak ki koltuğunda oturamayacak diyorlar. İnan umurumda değil. Sen herkesin gözünde, Gezi'de indin o koltuktan.

Oraya yapışmış olmanın bir önemi yok.

Canlarına kıydırdığın, kör ettiğin, tutsak ettiğin o güzelim çocuklar seni indirdiler o koltuktan...

Barış ATAY

Can Dündar Suriye Tweeti


Muhalif gazetecilerden biri olan Can Dündar'dan güzel tespit;

O Bize camiye ayakkabıyla girdiniz diye kızarken,adamları türbeye füzeyle girme hesabı yapıyormuş