12 Haziran 2013 Çarşamba

Çarşı'nın Gezi Parkı Protestoları'na desteği için dün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç "Onlar da geri çekildi" demişti.

Çarşı ise bu konuyu gündüz açıklamıştı aslında: "Meydanı gerçek kahramanlarına bırakıp semtimize dönüyoruz. Direniş halinde geri gelip destek vereceğiz...

" Görünüşe göre sözlerinde durdular.Futbol sahalarında görmeye alışık olduğumuz ve gelecek sezonlarda da korktuğumuz üzere yine yaşayacağımız olaylarla (polis şiddeti) sıkça muhatap olan futbol taraftarları, son dönemde yaşananla Gezi Parkı Protestoları'ndaki toplumsal dirence duyulan takdirin 'Aslan payı'nı kapmıştı.


Bunun başında da Beşiktaş 'ın taraftar grubu Çarşı geliyor. Direnç kısmında 'efsane' mertebesine yükselen ve tavrıyla bunu destekleyen gösteren taraftar grubu, 'yüksek makamlar'ın da dikkatini çekmişti haliyle.

 Dün akşam basının karşısına çıkan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yaptığı açıklamada taraftar gruplarının Gezi Parkı protestolarından çekildiklerini “Çarşı da geri çekildi” şeklinde belirtmişti. Ama işin aslı tam olarak öyle değildi...

 Dün Taksim Meydanı'nda, Demokrasi Atölyesi'nde düzenlenen bir panelde taraftar gruplarının bu sürece neden ve nasıl dahil oldukları tartışıldı. Panele, Fenerbahçe taraftar gruplarından Sol Açık, Galatasaray 'dan Tek Yumruk, Beşiktaş'tan Çarşı ve yine Beşiktaşlı yazar Emrah Serbes konuşmacı olarak katıldı.

İlk olarak Bülent Arınç'ın sözlerini “Geri çekildi” olarak anlatmasına sebep olan açıklamayı verelim ve merakı giderelim. Toplantının detaylarına sonra gelelim.

Çarşı sözcülerinden Özgür, dün panelde konuşurken, “Biz Beşiktaş merkezli, semt merkezli bir taraftar grubuyuz. Tavrımız belli. Ülkenin durumu bazen olayın içine girmemize neden oluyor. Bu son direnişte çok özel bir şey değildi yaptığımız. Bizden daha fazla emek harcayanlar var.

Onların yanında yer alma tercihimizi kullandık. Burayı (Taksim Gezi Parkı) gerçek sahibine bırakma kararı aldık. Semtimize döndük şimdi. Yeniden direniş olursa yine geleceğiz...” Özgür'ün bu sözleri olayı özetliyordu.

Çarşı grubu öne çıkmalarını 'rol çalmak' olarak anlaşılmasın diye biraz uzaktan bakmak istemişti anlayacağınız. Direniş olursa buna katkı vereceklerdi.

 Taraftarın bu kadar olayın içine girişini ise Sol Açık grubundan Sevgi şöyle anlattı: “Fenerbahçe taraftarı olarak zaten 3 Temmuz sürecinden beri siyasallaşmıştık. Son gelişmelerle insanlar doldular ve taştılar. Bence bu süreci bu kadar geniş kitleye yayan polisin 'faşizan' tepkisi oldu.

Böyle olunca insanlar kabardı...” Önceki gece Çarşı grubunun sözcülerinden Bülent Ergenç bir seyyar satıcı tarafından bıçaklanmıştı.

Bu konuyu Emrah Serbes anlattı: “Gezi içerisinde içki içene karışma gibi bir tavrımız olamaz ama 'İçerde içmeyelim, öyle bir görüntü vermeyelim' demiştik.

Tartışma oradan çıkmış. Şu an için kötü bir durum yok.” Galatasaray taraftar gruplarından Tek Yumruk'tan gelen Ulaş Küçükbattal ise son olayların aslında yıllardır ülkede yaşandığını ifade ediyor: “Emekçilerin, solcuların yıllardır karşılaştığı sorunlardı bunlar.

Biraz da Çarşı'nın olay yerine semt olarak yakınlığıyla önayak oluşuyla bütün gruplar olarak biz de dahil olduk.” 'DAYANIŞMANIN TALEBİNİ DESTEKLİYORUZ' Gezi Parkı protestoları neticesinde protestocuların ülkeyi yönetenlerden talepleri var. Peki bu talepler haricinde taraftar gruplarının bir beklentisi var mı?

Çarşı'dan Özgür, “Beş talebi biz de sahipleniyoruz. Ama taraftarlar olarak bizim de gelecekte taleplerimiz olabilir...” derken, Emrah Serbes herhangi bir beklentiyle bu işe girilmediğini anlatıyor:

 “Biz buradan 'Ne alırız' diyerek buraya gelmedik. 'Mücadele var' dediler geldik! Dayanışmanın talebi neyse bizimki de odur.” Ünü topraklarımızı saran her grup gibi Çarşı'nın da şöhreti nedeniyle ummadığı olaylarla adının anılması olası. Bir katılımcı.

Gezi Parkı'nda kendilerine “Biz Çarşı'danız” diyen bir grubun çadırını gasp ettiğini aktarıp soruyor: “Onları ben kime şikâyet edeceğim?

Ya da o kişileri ben gidip dövsem, Çarşı gelip beni döver mi?” Çarşı'nın cevabı Özgür'den geliyor: “Her Beşiktaş formalının hareketinden biz mesul olamayız. Biz şiddeti 'Kendi hakkını savunma' olarak kabul edebiliriz. Sen de orada hakkını savunmalısın.

Orada tribün kültürünü almış bir kişi zaten sen çadırını savunduğun sırada senin yanında olur.” Tribünlerin siyasallaşması konusuna gelince, Sol Açık'tan Sevgi, “Egemen gücün siyasetini yaparsan siyaset yapmış olmuyorsun.

Bu böyleydi ancak şimdi değişiyor. Biz de direniyoruz...” diyor. 'RENKLERİN KARDEŞLİĞİ OLMAZ' Peki bunca birlik beraberlik görüntüsü sonunda tribünlere barış gelir mi? Ağızbirliği etmişçesine geliyor veriyorlar: “Hayır...”

Sebebini “Eşyanın tabiatına aykırı” olarak anlatıyorlar. Haksız sayılmazlar, ligler başlayınca öncelik 'ülke veya toplum'dan 'kendi tuttukları futbol takımı'na dönüşecek. Ama şu konuda eminler: Artık eskisi gibi kavgalar olmayacak. 'Hayır'larının tonu, “Tamam dost olmayalım ama saldırmayalım da” oluyor.

Burada Sol Açık'tan bir konuşmacının sözü durumu özetliyor: “Tamam biz dostluk istiyoruz da bizim gruptan bizim statta kombinesi olan 10 kişi vardı bu sezon. Geri kalan 52 bin kişinin tavrını da görmek/değiştirmek gerekiyor öncelikle...

” Ne denebilir ki? Emrah Serbes'in yazarlığı ve Beşiktaş taraftarı kimliği de birleşince yaşanan kimi olaylara ilişkin anekdotları da dikkat çekiyor. Mesela Çarşı'daki arkadaşlarını ilk olarak Emek Sineması eylemine çağırırken biraz zorlanmış.

Sebebi şu: “Çocukları çağırdım. Sanatçıların da orada olacağını bildiklerinden 'Abi bizi laylayloma götürme' dediler. Sonra eylem başlayıp polis su sıkınca 'Ooo eyvallah aksiyon varmış saol abi' dediler!” 'TANKLARIN ÖNÜNDE DE DURURUZ...' Bu söz sonrası 'Çarşı Demirören'i de yıkmayacak mı' sorusuna ise Serbes, “Şiddet yanlısı değiliz” cevabını veriyor.

 Şiddet kullanmamalarını ise Akatlar'da Beşiktaş taraftarlarına destek olan bir Fenerbahçeli SolAçık üyesi anlatıyor: “Limon kesecektik bıçak bulamadık.

Düşünün artık!” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın gösterilerin 'darbe'ye evrileceği yönündeki imaları için de Serbes'in söyleyecekleri var. Özetle Çarşı, darbeye de karşı: “Olay çığrından çıktı ve tanklar yürüdü diyelim. Bu çocuklar (Çarşı) tankların önünde de durur.

Başbakan korkmasın Çarşı onun yanında da olur...”

NOT: Konuşmaların ardından Çarşı grubuyla özel bir görüşme de yapmak istedim. Hem bu olayları hem de stadın son durumuyla ilgili konuşmak için.

Fakat, Çarşı, Gezi Parkı protestolarında medyanın tavrı nedeniyle Türkiye medyasına konuşmama kararı almış. Yabancı gazetecilerin sorularını yanıtlarlarken, “Yanlış anlamayın sizin tavrınız doğru olabilir ancak biz ayrım yapmadan Türk basınına konuşmama kararı aldık” şeklinde talebimi geri çeviriyorlar.

http://besiktascarsisi.blogspot.com/2013/06/carsi-emrah-serbes-bulent-arinc-radikal.html alıntıdır

0 yorum:

Yorum Gönder