osman tuğrası |
İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in saltanat döneminden beri meyhaneler bulunduğu ve bunların Bizans döneminden kalmış oldukları çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir.
Bu kaynaklardan bazıları, o dönemde İstanbul meyhanelerinin dünyaca ünlü olduğunu belirtir.
Fatih Sultan Mehmet’in oğlu İkinci Beyazıt zevk ve eğlenceye düşkündü.
Özellikle müzik ve şenlikten hoşlanıyordu. Gitgide, dinde yasaklanmış olmasına karşılık, şarap yeni İstanbullular arasında hayli yaygınlaşmıştı.
Şarap yapımevleri gürül gürül işliyordu. Kağıthane’nin yıldızının parlamaya başlaması da bu dönemlere rastlar.
Yavuz Sultan Selim ise İkinci Beyazıt’ın oğludur.
O dönemde İstanbul’da içki tüketiminin sonucu meyhaneler açılmaya başladı. Şarabı yapan ve satanlar gayrimüslimlerdi.
Muhteşem Süleyman yani Kanuni Sultan Süleyman tahta çıktıktan bir süre sonra içki düşkünleri müthiş bir darbe ile karşılaştılar.
Yeni padişah, kanunlar yapıp devlet işlerine bir düzen verdi, aynı zamanda içki kullanmaya da çok sert yasaklar getirdİ.
O dönemin şairlerinden Nevi bu durumu şöyle anlatır: kalbi aşık gibi viran ettiler meyhaneyi bivefalar ahdine döndürdüler peymaneyi İçki alınıp satılan yerler kapatılmış, gizlice içki içenlere ise şiddetli cezalar getirilmişti.
Bu yasağın ilk günlerinde İstanbul’a şarap yüküyle gelen gemilerin yaktırıldığı da anlatılmaktadır.
Muhteşem Süleyman’ın oğlu İkinci selim döneminde ise içkiyasağı unutuldu, meyhaneler yeniden açıldı.
İkinci Selim gayrimüslimlerin şehre vergisini vermek suretiyle serbest içki getirebilmelerine izin verdi, aynı zamanda içki vergisini toplamaya da bir görevli atadı.
1570 II. Selim’in saltanat döneminden itibaren “âb âlemleri” yaygınlaştı.
Müslümanlara içki yasak olduğu için kırlarda yapılan alkollü eğlencelere ab yani su alemi adı verilmişti.
0 yorum:
Yorum Gönder