30 Ağustos 2013 Cuma

Türkiye' de rakı başta meyhane olmak üzere, barda, restoranda, piknikte, otellerde ve tabii ki evde içilir.

Farklı yerlerde rakı içmenin farklı adapları vardır.

Meyhane,mey ve hane kelimelerden türemiştir.

Türkiye'nin dört bir yanında İstanbul meyhaneleri kendilerine özgü üslupları ile ünlenmişlerdir.

Meyhaneye kesinlikle karın doyurmak için girilmez.

Meyhanenede ana yemekler hariç tüm mezeler bulunur. Buralarda restoranlardaki gibi mezeler mönüden değil görerek seçilir.

Meyhane geleneklerine göre sofrayı donatmak deyimi çok kullanılır.

Meyhane saygılı bir ortam ve her müşteri bir kraldır. Meyhanelerde insanları rahatsız etmeyecek şekilde Türk Sanat Müziği çalınabilir.

Günümüzde meyhanelerde maç ve at yarışları izleyen insanları görmek bizi üzüyor. Bar ortamları kalabalık, yüksek sesli müzik olduğundan rakı içmek için bir mekan değildir.

Barlarda çoğunlukla amerikan bar kullanıldığından bu masalarda da rakı içmek uygun değildir.

Restoranlar meyhanelerle aynı işi yapmalarına rağmen bu gibi yerler kendilerini bir üst düzeyde görüyorlar.

Buralarda rakı içmek meyhanelerdeki kadar keyifli olmaz.

Rakı içmek için bir diğer ortam sa doğadır. Pikniğe gittiğimizde ızgara yapılır, peynir ve domates gibi çok güzel mezelerimiz olur yanımızda.

Türkiye'de piknik yapmak için genellikle şehir dışına çıkmak zorunda kalırız.

Bu gibi yerlere yürüyerek gidilmesi zor olduğundan arabayı giderken biz, dönüşte de rakı yerine kola içen bir arkadaşımızın kullanması iyi olur.

Bir de halk arasında açık havada rakı insanı çarpmaz şeklinde bir söylenti vardır. Bu kesinlikle yanlış ve yapılmaması gerekir. Çünkü alkol güneş altında insanı daha fazla etkiler.

Eğer alkolden veya rakıdan hoşlanmıyorsak bir tane bira veya bir bardak kırmızı şarap piknikte daha uygun olur.

0 yorum:

Yorum Gönder