22 Ekim 2013 Salı

kadına şiddete son
Kadına Şiddet Gösteren İnsan Olamaz 

Kadın geçmişte kutsal sayılan bir varlıktı. Tanrının kadına doğurganlık bahşetmesi kadını erkeklerden üstün kılan bir özellikti.

Bu nedenle eski çağlarda verici olan toprak ve doğa da kadın olarak tabir edilirdi. Kadının elinin dokunduğu her şey yeşillenir, iyiyi ve güzeli tabir ederdi. Oysa günümüzde kadının yeri toplumda silinmeye çalışılmakta, kadınlara ikinci sınıf insan muamelesi yapılmaktadır.

Her gün kadına yapılan şiddeti, tecavüzü, hakaretleri televizyon gibi sosyal medya üzerinden öğrenmekteyiz.Bazı durumlarda erkekler de eşlerinden şiddet görebilmektedir. İslamiyet’te kadın ve erkek haklar olarak eşittir.

Kadınların da, erkeklerin de belli vazifeleri ve hakları vardır. Fakat yüklenen vazifeler ve haklar farklı olduğundan bir bakıma kadın ve erkek eşit değildir.

Allah Kuran-ı Kerim’de eşlerin birbirine sahip çıkması gerektiği ile ilgili ayetler bildirmektedir. Biz de (Âdem'e) şöyle demiştik: "Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis) sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht olursun (sıkıntı çeker, perişan olursun)." ayeti ile günahlardan uzak durmayı emretmiştir.

Kuran-ı Kerim’e göre eşlere saygı ve sevgi göstermek Allah katında sevaptır. Kim ki eşine saygısızlık yaparsa bu Allah katında günah sayılmaktadır. Günümüz toplumunda kadına şiddet vakaları her geçen gün artmaktadır.

Bunun en büyük nedeni kadına şiddet cezalarının minimum düzeyde olmasıdır. Bu da erkekleri cesaretlendiren en önemli husustur. Ayrıca günümüz politikacılarının da kadınları ikinci sınıf varlık olarak görmeleri kadına şiddeti arttıran önemli etkenlerden biridir. Kadın toplumun en önemli varlıklarından biridir.

Fakat hem ruhen hem de fiziki olarak kırılgan olmalarından ötürü erkeklere karşı güçsüzdür. Devlet tarafından korunması gereken kadınlarımız her gün tenha köşelerde öldürülmektedir.

Günümüzde kadın cinayetlerinin sayısı oldukça fazlalaşmıştır. Hakkını dahi savunamayan kadınlar erkeklerin geçirdikleri cinnet anlarında teker teker öldürülmektedir.

Televizyonlarda görülen kadına şiddet vakalarının en yaygını ise tecavüzdür. Kadının bedeni sadece kendine aittir. Bir başkasının o bedeni zorla elde etmesi suçtur. Fakat günümüzde yasalara göre tecavüzcüler serbest kalmakta tecavüze uğrayan kadınlar suçlu bulunmaktadır. İnsanların ne giyeceğine, ne içeceğine ve nasıl konuşacağına devlet karışamaz.

Eğer bir insan başkasının özgürlüklerini engellemeden kendi özgürlüğünü yaşıyor ise bu suç olamaz. Fakat günümüz Türkiye’sinde kadınların mini etek giymesi tecavüze uğramasının bir nedeni olarak görülmekte, mini etekli bir kadın tecavüze uğradıysa hak etmiş anlamına gelmektedir.

Eğer bir kadın içki içiyor ise eşinden şiddet görmesi normal olarak nitelendirilmekte, eğer kadın polise suç duyurusunda bulunur ise içki içmeseydin gibi bir cevap ile karşılaşabilmektedir. Oysaki peygamberimiz hadislerinden birinde “ Kim ki evinde eşinin elini tutar, ona sevgi ile bakarsa Allah katında yeri hazırdır” demiştir.

Son zamanlarda hükümetin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Avrupa Birliği Bakanlığı ile birlikte hazırladığı kadına yönelik şiddetin engellenmesi amacı ile ağır yaptırım kanun tasarısının sonuna gelindiğinden haberdarız.

Yeni yasalara göre insanların kalabalık olduğu miting, konser ve yılbaşı gibi ortamlarda uygulanan şiddet ve tacizin cezası her zamankinden daha ağır olacak. Peki hükümetin yasa çıkarması kadına şiddeti azaltır mı? Kadına şiddetin azalması bu caydırıcı yasalar ile mümkün olabilir.

Fakat atlanmaması gereken küçük bir ayrıntı söz konusudur. Bu yasalar şu an da yürürlükte fakat kadınlar şiddet görmeye devam ediyor. Çünkü her ne kadar yasalar kadına şiddeti sonlandırıcı olsa da uygulanmadıkları nedeni ile kadına şiddet azalmamaktadır.

Devletin yasaların uygulanması konusunda baskı yapması gerekmektedir. Aslına bakılırsa kadına şiddet sadece kadınların acı çekmesi ile değil dış politikada karakterli görüntümüzün sarsılmasına da neden olmaktadır. Son günlerde yabancı turistlere yapılan tacizlerden ve cinayetlerden bahsedilmektedir.

Ülkemizi ziyaret eden, Türkiye’nin doğal güzelliklerini görmeye gelen bayan turistleri taciz etmek, öldürmek dış politikadaki yerimizi de sarsmaktadır. Hükümetin yeni yasaları arasında kadına şiddetin azalmasına yönelik kamu spotları yayınlaması da bulunmaktadır.

Artık TRT ve özel televizyonlar günde 90 dakika kadına şiddeti engelleyici kamu spotlarını yayınlamak zorundadır. Ayrıca kanuna göre fiziki ve sözlü şiddet gören kadın hakkını hukuk yolu ile arayabilecek. Hükümet kadına şiddeti engellemek amacı ile şiddet önleme ve izleme merkezleri kuracak.

Bu merkezler yedi gün yirmi dört saat hizmet verecektir. İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarında kadın ve erkek eşitliğini öğretecek derler okutulacak çocuklar küçük yaştan itibaren şiddetin kötü bir şey olduğunu kavrayacaktır.

Günümüzde sadece kadına şiddet uygulanmamakta bu şiddetten erkeklerde nasibini almaktadır.Eşlerinden şiddet gören erkekler de hükümetin yeni yasalarından yararlanabilecek, haklarını resmi makamlarda arayabilecektir.

Kadına şiddete karşı ünlüler








0 yorum:

Yorum Gönder